‘Sadık ve koruyucu yapı’ ifadesi Akitaların en bilinen özelliği olsa da bunlar aynı zamanda biraz inatçı olabilirler ve yanlış ellerde potansiyel davranış sorunlarına yol açabilirler. Yazıda bakım seviyesi orta-yüksek olarak tanımlanmış ama tüy dökme dönemleri gibi mevsimsel zorluklardan hiç bahsedilmemiş olması kafa karıştırıcı olmuş çünkü bu dönemlerde bakım oldukça zahmetlidir. Ayrıca fiyat aralıkları verilirken bölgesel değişikliklerin olabileceğine değinilseydi daha bilgilendirici olurdu zira Türkiye’deki bazı bölgelerde fiyatlar farklılık gösterebilir.

‘Çocuklarla uyumlu’ ibaresi biraz yanıltıcı olabilir çünkü Akitalar kendi aile üyelerine karşı sevgi dolu olsalar bile yabancı çocuklara karşı temkinli davranabilirler. Bu nedenle çocuklu ailelere önerilirken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında daha fazla detay verilmeliydi. Bunun yanı sıra beslenme düzeninde sadece kuru mama önerilmiş ama doğal beslenme veya barf diyeti gibi alternatif yaklaşımlardan hiç bahsedilmemiş olması dikkat çekici bir eksikliktir. Özellikle böylesine soylu bir cinsin beslenmesi konusunda daha kapsamlı bilgiler sunulması gerekirdi.

‘Dengeli beslenme programı’ ifadesi oldukça yüzeysel kalmış çünkü Akitalar doğaları gereği kilo almaya yatkındır ve aşırı kilo alımı eklem sorunlarına neden olabilir ki bunlardan hiç bahsedilmemiş yazıda! Bunun yanında ‘fiziksel aktivite alanı sağlanmalı’ denilmiş ama şehirde yaşayanlar için pratik çözümler sunulmamış durumda; örneğin çevreye uygun park alanlarının değerlendirilmesi ya da özel egzersiz oyuncaklarının kullanılması gibi tavsiyeler eklenebilirdi. Üstelik Akitaların yüksek zekası nedeniyle mental aktivitelerin önemi de göz ardı edilmiş durumda ki bu oldukça temel bir bilgidir.

Akita köpeği, tarih boyunca Japon kültüründe önemli bir yer etmiş bir ırktır ve bu yazı, genel hatlarıyla doğru bilgileri içermekle birlikte bazı detaylara daha fazla açıklık getirilmesi gerekirdi. Örneğin, Akita’nın genetik yatkınlık gösterdiği hastalıklardan bahsedilmemiş. Kalça displazisi ve hipotiroidizm gibi rahatsızlıklar, bu cins için oldukça yaygın olmasına rağmen atlanmış. Ayrıca fiyatların neden bu kadar değişken olduğuna dair net bir açıklama verilmemiş; şecereli olup olmaması dışında başka hangi faktörlerin fiyat üzerinde etkili olduğu belirtilmeliydi. Aynı zamanda Akita’nın beslenme düzenine dair verilen bilgiler biraz yüzeysel kalmış. Sadece protein ağırlıklı beslenmenin yeterli olamayacağını, dengeli bir diyetin sağlanması gerektiğini vurgulamak önemli olurdu. Bu noktaların eklenmesiyle makale çok daha kapsamlı hale gelebilirdi.

Akita köpekleri üzerine yapılan genetik araştırmalar gösteriyorki, bu ırkın kökeni Japonya’nın Honshu adasında çok eski dönemlere dayanmaktadır. Fakat, modern Akitalar ile tarih öncesi ataları arasında belirli fenotipik ve genotipik farklılıklar gelişmiştir. Özellikle yirminci yüzyılda yapılan selektif yetiştirme pratikleri, Akitaların daha iri ve kaslı bir yapıya sahip olmasını sağladı. Ancak, bu değişimler bazı kalıtsal hastalık risklerini de artırmıştır. Örneğin kalça displazisi ve hipotiroidizm gibi sorunlar, modern Akita popülasyonunda daha yaygın hale gelmiştir. Bu yüzden, bir Akita sahiplenmeden önce mutlaka sağlık taramaları yapılması ve genetik testlerin incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca egzersiz ihtiyaçları oldukça yüksektir ve küçük alanlarda yaşayan insanlar için uygun olmayabilirler. Yanlış bakım uygulamalarıyla agresyon eğilimi gösterebilirler ki bu da dikkat edilmesi gereken önemli bir faktördür.

Akita köpeklerinin tarihsel bağlamı oldukça zengindir ve aslında Japon kültürüyle derin bir bağlantıya sahiptirler. Japonya’da samuraylarla birlikte anılan bu köpekler, sadakatleriyle bilinirken aynı zamanda bekçilik yetenekleride çok gelişmiştir. Ancak modern dünyada şehirleşmeyle beraber geleneksel rolleri değişmiş olmasına rağmen halen koruma içgüdüleri güçlüdür. Bununla birlikte karakteristik bağımsızlıkları nedeniyle eğitilmeleri diğer ırklara nazaran daha fazla sabır gerektirir çünkü itaat etmeleri için sahibine saygı duymaları şarttır. Çocuklarla ilişkileri konusunda her zaman istisnalar olabilir çünkü bireysel kişilik faktörü oldukça belirleyici bir unsurdur. Ayrıca günümüzde fiyatlarının bu kadar yüksek olması hem safkanlık kriterlerinin korunmasını zorlaştırıyor hemde etik üretim süreçlerine dair soru işaretleri yaratıyor ki bu da potansiyel sahiplenicilerin dikkat etmesi gereken noktalardan biridir.