American Bully’nin fiyatlarıyla ilgili detaylı bir analiz yapılmış olsada, talep ve arz dengesi hakkında ek bilgiler verilmesi gerekir. Özellikle şampiyon soylarının genetik mirası bu fiyat farklılıklarında büyük rol oynar. Ancak burada değinilmeyen önemli bir konu da etik yetiştiricilik ilkeleridir. Çünkü bazı yetiştiriciler sadece ticari kazanç amacıyla düşük kaliteli üretimler yapmakta ve sağlık sorunlarına sebep olmaktadırlar. Ayrıca Pocket versiyonunun neden daha uygun fiyatlı olduğu konusunda biraz daha ayrıntılı açıklamalar yapılabilirdi çünkü fiziksel boyut küçülse de karakteristik özellikler büyük ölçüde korunuyor olmalı.

Fiyatların belirlenmesinde etkili olan faktörlerden biri de talep oranıdır fakat bu yazıda American Bully’nin popüleritesinin son yıllarda nasıl değiştiğine dair herhangi bir veri bulunmamakta, oysa ki bazı ülkelerde yasaklanmış ya da sınırlı tutulmuş olan bu cinsin dünya genelindeki statüsü hakkında bilgiler verilmesi okuyucular açısından faydalı olurdu. Aynı zamanda makalede sağlık kontrollerine yer verilmiş fakat genetik yatkınlık taşıdıkları hastalıkların detaylı açıklaması yapılmamış; örneğin kalça displazisi gibi yaygın rahatsızlıkların erken teşhisi ve önleyici tedbirleri konusunda daha fazla bilgi eklenebilirdi.

Bu fiyat aralıkları gerçekten dikkat çekici, ancak genetik çeşitlilik göz önüne alındığında bazı varyasyonlar daha da pahalı olabilir. American Bully’nin kökeni, selektif yetiştirme süreçleriyle şekillenmiş olduğu için, sağlık taramaları ve bakım masrafları da fiyatlandırmayı etkileyen önemli faktörlerdir. Fakat makalede çevresel faktörlerin bu cins üzerindeki etkisi yeterince detaylandırılmamış. Örneğin, büyük şehirlerde bu köpekleri beslemek kırsal alanlara göre çok daha fazla maliyetli olabilir. Ayrıca tüy bakımı konusunda verilen bilgiler yüzeysel kalmış; alerjiye yatkınlıkları ve deri problemleri hakkında daha fazla bilgi eklenmesi faydalı olurdu.

Bir köpeğin fiyatını belirleyen en önemli faktörlerden biri de kan hattıdır ancak burada soy geçmişinin nasıl belirlendiği konusunda yeterli açıklama bulunmamakta. Örneğin bir köpeğin ‘şampiyon soylu’ olarak nitelendirilmesi için hangi kriterlere göre değerlendirildiği belirtilmemiştir. Aynı zamanda bakım ihtiyaçlarından bahsedilmiş olsa da uzun vadede sağlık sigortası veya beklenmedik veteriner masraflarının nasıl yönetileceğine dair herhangi bir bilgi verilmemiş olması büyük bir eksiklik oluşturuyor çünkü yüksek maliyetli ameliyatlar veya kronik hastalıklarla uğraşmak durumunda kalan sahipler için bu konular kritik önem taşımaktadır.

American Bully’nin fiyatlarının bu denli yüksek olmasının ardında yatan asıl sebepler tam olarak belirtilmemiş gibi görünüyor. Makalede genetik özellikler ve fiziksel yapıdan bahsedilmiş olsa da, etik yetiştiricilik uygulamaları hakkında pek bilgi verilmemiştir. Örneğin, yavruların ebeveynlerinin sağlık kontrolleri yapılıyor mu? Genetik hastalık taşıyıp taşımadıkları inceleniyor mu? Çünkü bazı yetiştiriciler sırf ticari kazanç sağlamak için bilinçsiz üretim yapabiliyor ve bu da köpeklerin sağlığına ciddi zarar verebilir. Ayrıca sosyalleşme sürecinin sadece erken yaşta başlaması gerektiği söylenmiş ama hangi yöntemlerin en etkili olduğu konusunda detay verilmemiştir. Pozitif pekiştirme teknikleriyle ilgili somut örnekler sunulsa okuyucu için daha öğretici olurdu. Bir de apartmanda beslenebilir mi sorusuna verilen cevap çok genel; farklı varyasyonlar arasında enerji seviyesi farkları olduğundan her tür apartman yaşamına uyum sağlayamayabilir.